Hava kirliliği her zaman evrensel bir sorun olmuştur, ancak bu durum; çoğu okul tarafından halının altına süpürülen bir sorundur. Öte yandan, okullar genellikle sınıflardaki yapı malzemelerinin potansiyel olarak zararlı iç mekan kirleticileri saldığından habersizdir. Oda spreyleri, yapıştırıcı ve boya gibi günlük ürünler, formaldehit, arsenik ve benzen gibi maddeler öğrencilerde kronik sağlık problemlerine neden olabilen çok sayıda hava kirletici içerir.
Herhangi bir değişiklik veya iyileştirme yapmadan önce, hava kalitesi monitörlerini kullanarak havanın kalitesini test etmek ve herhangi bir iç mekan hava kirliliği kaynağını saptamak önemlidir. Bu kaynakları belirlemek nispeten basittir. Okul büyük bir kentte ise, kaynak çoğunlukla dışarıdandır. İç mekan testiniz yüksek düzeyde VOC veya Formaldehit tespit ederse, bu muhtemelen sınıf içinde bir kaynak olduğunu gösterir. Kaynaklar kontrolümüzdeyse, hafifletme yöntemlerinden daha çok, bu kaynakları (boya, döşeme panelleri vb.) ortadan kaldırmak için harekete geçebiliriz. Ancak bunlar sizin kontrolünüzde değilse (trafik veya dış hava kirliliği gibi) bazı hava temizleme cihazları kullanılabilir.
Okulları çocuklar için nasıl daha güvenli bir öğrenme ortamı haline getirebiliriz? Okulunuzdaki kirleticileri azaltmak için yapabileceğiniz bazı küçük değişiklikler şunlardır:
Havadaki kirleticileri farklı şekillerde temizleyen birçok hava temizleyici türü vardır. Çoğu temizleyici, yüksek verimli partikül hava anlamına gelen HEPA filtreleri içerir. İşlem sırasında kirleticileri hapsederek havayı ince bir ağdan akmaya zorlar. En ince parçacıkları eleyerek okullarınızdaki hava kalitesini büyük ölçüde iyileştirdiği için, satın aldığınız herhangi bir temizleyicinin bu özel filtreleri içerdiğinden emin olmak önemlidir. Bu mikroskobik parçacıklar akciğerlere girip tahriş edebilir ve özellikle astım veya alerjiden muzdarip olanlar için tehlikelidir. İnsan vücudu polen, toz, küf gibi daha büyük partiküllere karşı burnumuzdan kolayca süzüldüğü için nispeten daha dirençlidir. Bununla birlikte, daha yüksek konsantrasyonlarda, bu aynı zamanda büyük rahatsızlığa neden olabilir ve HEPA filtreleri de bunları havadan çıkarabilir.
En basit havalandırma yöntemi, havanın odalarınızda dolaşmasını sağlamak için kapı ve pencerelerinizi açmaktır. Ancak bu, dış havanızın kalitesine bağlıdır. Yoğun atık yakma veya trafik nedeniyle kirlenmişse, pencerelerinizi açmak kirli havanın içeri girmesine ve nispeten temiz olanların dışarı çıkmasına neden olur.
Kara tahtalar, 1800'lerin başlarında icat edildiğinden beri dünyanın dört bir yanındaki sınıflarda yaygındır. Beyaz tahta 1980'lerin sonlarında yakın zamanda icat edildiğinde, birçok okul onları daha temiz bir seçenek olarak kullanmayı tercih etti. Çoğu insan, tebeşir tozu solunduğunda ne kadar boğucu olabileceğinin belli belirsiz farkındadır. Öğretmenler ve öğrenciler tarafından düzenli olarak kullanıldığında bu, sınıfın havasız kalmasına ve astım veya alerjiden muzdarip olanlar için potansiyel olarak tehlikeli olmasına neden olur.
Peki insanlar neden hala tahtayı kullanıyor? Gelişmekte olan birçok ülkede kara tahtalar, beyaz tahtalara kıyasla çok daha erişilebilir ve düşük maliyetlidir. Ayrıca, pek çoğu bu parçacıkların çocuklar için oluşturduğu tehlikelerin farkında olmayabilir.
Bitkilerin oksijen üretmek için aktif olarak karbondioksiti uzaklaştırdığı yaygın olarak bilinmesine rağmen, sadece birkaç ev bitkisi yüksek miktarda CO2'yi azaltamaz. Bu gibi durumlarda daha iyi havalandırma sistemlerine vehava temizleme cihazlarına yatırım yapmak çok daha pratik olacaktır.
Bununla birlikte, birkaç türün zararlı iç mekan hava kirleticilerini etkili bir şekilde ortadan kaldırdığı bilinmektedir. NASA, 1980'lerin sonlarında havadaki toksinleri gidermede hangi bitkilerin en etkili olduğunu araştıran bir çalışma yaptı. Bu çalışmaya göre; Dracaena, Barış Zambakları ve Ağlayan Ficus, bu listedeki ev bitkilerinden sadece birkaçıdır.
Okulunuz veya eviniz 1990'dan önce inşa edilmişse, kullanılan yapı malzemelerinin kurşun, formaldehit ve asbest gibi zararlı maddeler içermesi ve salması muhtemeldir. Bu kimyasalların belirgin bir tadı veya kokusu olmadığı için tespit edilmesi zor olabilir, ancak insan vücudu tarafından kolayca emilebilir. Ev sahiplerinin yapı malzemelerinin bu maddeleri salıp yaymadığını veya yeni bir yapı inşa ederken hangi malzemeleri kullanacaklarını belirlemeleri çok önemlidir. Mevcut bir binada bu malzemeler varsa, profesyoneller bu malzemeleri tamamen ortadan kaldırmak için hizmet verebilirler.