Varroa yok edici akarları, dünya çapında arı popülasyonlarının azalmasının başlıca nedenlerinden biridir.
Geçmiş araştırmalar bu akarların, yaşam döngüsünün başlarında öncelikle larvaların hemolenfi (omurgasız ve eklembacaklılarda kana eşdeğer plazma sıvısı) ve daha sonraki yaşam döngülerinde de yetişkin arıların hemolenfi ile beslendiğine inanılıyordu. Bu beslenme sadece larvaların ve yetişkin arıların bağışıklık sistemlerini ciddi şekilde zayıflatmakla kalmıyor, aynı zamanda larvaları ve yetişkin arıları Deforme Kanat Virüsü (DWV) gibi ölümcül hastalıklara maruz bırakıyordu.
Urbana-Champaign'deki Illinois Üniversitesi'nde Profesör Samuel Ramsey ve ekibi tarafından yürütülen yeni bir araştırma, bu akarların beslenmesi hakkındaki inanışların hatalı araştırmalara dayandığını ortaya çıkardı..
Ek olarak, bu çalışma bir Varroa akarının diyetinin neye daha çok benzeyebileceği hakkında yeni bilgilere ulaştı. Araştırmacılar ilk olarak Varroa akarlarının yarı katı doku tüketen diğer akarlarla yakından ilişkili olduğu ve sindirim sistemlerinin arı kanını düzgün bir şekilde sindirme yeteneğinden yoksun olduğu gerçeğini gördüler. Akar ve arı fizyolojisine ilişkin bu anlayış, araştırmacıların Varroa akarlarının beslenme davranışlarını gözlemlemeleriyle başladı. Araştırma ekibi, akarların genellikle arının vücudunda yağın en yoğun olduğu kısımlarıyla beslenmeyi tercih ettiğini gördü. Ek olarak, ekip, Varroa akarlarının, yaşam döngüsünün sonraki aşamalarında işçi arılardan daha büyük ve daha besleyici bir yağ gövdesine sahip olan genç hemşire arıları da hedef aldığını gördü.
Akarların beslenmesiyle ilgili teorilerini destekleyen bu kanıtla, akarların gerçekten şişman vücutla beslenip beslenmediklerini daha kesin olarak belirlemek için iki deney yaptılar. İlk deney, arılarla beslendikten sonra akarların sindirim sisteminde ne olduğunu gözlemlemek için önemli ölçüde daha tutarlı arı kanı ve yağ gövdesi biyobelirteçleri kullanan bu bilim adamlarından oluşuyordu. Akarları bir transmisyon elektron mikroskobu altında gözlemlediler ve akarların, sindirim sistemlerindeki ana maddenin yağ gövdesi olduğunu gösteren işaretçinin rengi olduğunu buldular. Son olarak, ekip, üç grup akarları farklı maddelerle besledikleri bir deney kurdu. Bir gruba kontrol olarak hiçbir şey verilmedi, diğerine arı kanı verildi ve üçüncüsü yağ gövdesiyle beslendi. Arı kanı ile beslenen akarlar, aç bırakılan akarlara benzer fiziksel sağlık ve üreme yetenekleri gösterdi. Bununla birlikte, şişman vücutla beslenen akarlar, önemli ölçüde daha sağlıklıydı ve normal seviyelerde kuluçka üretti.
Bu yeni araştırma ekosistem açısından çok önemlidir, çünkü bu akarların arı popülasyonları için neden yıkıcı olduğuna dair fikir verir.. Arılar akarlara karşı sadece kan kaybetmiyorlar, aynı zamanda kanlarını detoksifiye eden, larvadan yetişkin arıya metamorfoz sırasında yardımcı olan, metabolizmayı düzenleyen ve diğer birçok önemli fonksiyonu düzenleyen bir organın parçalarını da kaybediyorlar. Çalışma, akar kontrolü için daha iyi stratejiler belirlemek için daha fazla araştırmanın gerekli olduğunu göstermektedir.